Fatma Şadiye Toptani Öğretmenevi

Begum.ceylanoglu

Öğle yemeklerinden sonrasında çayımızı, sodamızı içtiğimiz güzide mekan. o denli vakit önünden geçtim de bu işe yaradığını ayrım edemedim. dostlar sağ olsunlar elimden tutup götürdüler de ayrımına varabildim. Zühtüpaşa İlk Öğretim Okulu'nun tam karşısındaki bu öğretmen evinin bahçesi tam eski usul bir çay bahçesi. Bir sürü emekli öğretmenin (yahut öğretmen de olmayabilirler doğal, öğretmen evi olduğundan sanki orada oturan her yaşlı insan öğretmen emeklisi benzer biçimde hissediyor insan) oturup gazetesini okumuş olduğu, dostlarıyla icatup eski günlerini yad etmiş olduğu ağaçlar altında güzel bir mekan. bizler çalışanlamış olur öğle tatilinde öğretmenevinin bahçesine girdiğimizde aniden hem yaş ortalaması düşüyor aynı zamanda ortamdaki gürültü artıyor. zaman zaman bizi kulağımızdan tutup dışarı atacaklar diye korkuyorum. Çaylarının tadı kötü. Hiç yuvarlak kelimelere gerek yok harbiden kötü.  Garsonları ise çok esprili! dostum "Çaylarınızın tadı çok kötü" dedi bir defa. Bir dahaki sefere garson arkadaşıma sen "Çaylarımızı burun kıvırılan kızsın" dedi gülerek. Ben de "O günden sonrasında çaylarınızı iyileştirmek ismina ne yapmış oldunız" diye sormuş oldum şakayla karfer. erkek "Ne yapacağız canım, bir bireyin demesiyle olmaz o işler" dedi. Olsun, minimumından dürüst!